Anasayfa / Sosyal Medya / “Kolombo” Malik Yılmaz’ın İsyanı TikTok’taki İlk İsyan Değil
“Kolombo” Malik Yılmaz’ın İsyanı TikTok’taki İlk İsyan Değil

“Kolombo” Malik Yılmaz’ın İsyanı TikTok’taki İlk İsyan Değil

Dijital Düşün Derneği‘nin yakın zamanda yaptığı çalışmaya göre TikTok Türkiye’deki kullanıcı sayısını hızla arttırarak 38 milyona çıkardı ve Instagram’ın hemen ardından en çok kullanıcısı olan üçüncü sosyal medya mecrası oldu. Birinciliği koruyan Facebook’un özellikle genç kullanıcıyı kaybettiğini ve sitede kalma süresinin dramatik bir düşüş yaşadığını farklı kaynaklardan okuyoruz. Dijital Düşün’ün araştırmasındaki en özgün tezlerden birisi TikTok ve Instagram’ın “kullanıcı profiline bakıldığında bu iki sosyal mecra Türkiye’deki sosyal kutuplaşmayı da yansıtıyor” iddiası idi. Bu politik bir kutuplaşmayı yansıtmakla birlikte esasen sınıfsal bir ayrışmayı da gösteriyor. TikTok’ta çektiği videoyla Covid-19 pandemisi ile birlikte #EvdeKal çağrısına neden uyamayacağını kendi üslubu ve itirazlarıyla anlatan Malik Yılmaz’ın, nam-ı diğer Kolombo Malik’in isyanı da bu ayrışmanın tam ortasında.

TikTok, dünyada da Türkiye’de de oldukça uzun zamandır popüler, ama saygın görülmüyor. Gerçekleştirdiğim çeşitli dijital iletişim eğitimlerinde TikTok kullanan var mı diye her sorduğumda imalı gülüşler ve alaycı tavırlar bu mecranın kullanıcılarının en hafif tabirle muteber görülmediğini gösteriyor. Yani tırnak içinde “yoksullar, kırolar, görgüsüzler, yırtmaya çalışanlar…”. Sanki hayatta görmezden gelinenler sosyal medyada da görmezden geliniyor. Bu tip tespitlere bazı itirazlarım saklı olarak, diyelim ki öyle, “eğer hedef kitleniz oradaysa siz neden değilsiniz?” diye soruyorum. Bu soruyu okura da sorabilirim ve TikTok’ta nasıl bir dijital iletişim yapabileceğimizi bir başka yazıda konuşabiliriz. Yıllar önce yazdığım “Facebook’ta Yoksullar Var Mı Ya?” ve “Müslümcüler Sosyal Medyada Örgütleniyor” yazıları mecralarda görmezden gelinenlerin aslında ne kadar önemli olduğuna dair çeşitli belirlemeler içeriyor.

Kamyoncuların, Görüş Gününe Gidenlerin, Gündelikle Çalışanların Mecrası TikTok

Halk edebiyatında kendi geleneği olan, yani kavramları ve imgeleriyle kuşaklardır süren mahpushane edebiyatının en yeni görünümlerini de yine TikTok’ta görebiliyoruz. Tahliye anları, görüş günleri, açık görüşte çekilen fotoğraflardan derlenen videolar ve özellikle Fatih Bulut’un çıplak sesiyle havalandırdığı “Aç Gardiyan Kapıları Ben Gideyim Anama” şarkısı fonda olan paylaşımlarla bu gelenek sürüyor.

Otobüs, kamyon ve çekicilerde 1 Ocak’tan itibaren dijital takograf kullanılması zorunlu hale gelmişti. Bununla birlikte nakliyeciler yükü indirdikten sonra 6 saat içerisinde e-devlet’ten de e-fatura kesmek zorundaydı. Kamyoncular buna tepki gösterdi, eylemler yaptı ve düzenleme ertelendi. Bu tepkilerin ilk duyulduğu mecra da TikTok olmuştu. TikTok yorumlarında hızlı bir şekilde telefon alışverişi yapan kamyoncular bu sayede dağınıklıklarına bakmadan farklı kentlerde örgütlenmişlerdi.

İlginizi Çekebilir  Müslümcüler Sosyal Medyada Örgütleniyor

Yine TikTok’ta kamyonuna hurda yükleme indirme görüntülerini espirili şekilde çekip kurgulayan ve TikTok’ta kendi kitlesini yaratan Mehmet Şen, bilindiği adıyla Çaykaralı Kuzey TRT’nin Gönül Dağı programına konuk olmuş, kendi öyküsünü anlatmıştı. Çaykaralı Kuzey yakaladığı popülariteyi Instagram’a da taşıdı.

TikTok’ta gündelik işlerde çalışanları yani inşaat işçilerini, taşeron temizlik işçilerini, güvenlik görevlilerini, sanayilerde çalışanları, tekstil işçilerini, tarlada çapa yapanları, bu ülkenin yükünü taşıyanları, Suriyelileri, Iraklıları, Afganları görebilirsiniz. Mahalle arası düğünleri, gecekondularda eviçlerini, patlıcan oymanın pratik yollarını, bekar odalarını, taklacı güvercinleri, yırtmaya çalışanları, atanamayanları, yenilenleri, deneyenleri, tutunanları, tutunamayanları ve alemcileri de… Bu açıdan TikTok sınıfın kendi mecrası ve Kolombo Malik’ten önce de onlarca haklı isyan kaydedildi. Görmeyenler bakmayanlardır. Sokakta nasıl bakılmıyorsa, sosyal medyada da bakılmıyor.

“Ben Hayatta TikTok’a Girmem” ve TikTok’ta Soylulaştırma

TikTok’un sahip olduğu kötü şöhretin sebebi öznel bir değerlendirmeyle söylenen şeyler. Örneğin: yüzeysellik, çiğlik, tırnak içinde seksapalitenin önde olması ve tabii ki arabesk, şok eden el şakaları gibi şeyler. Bu açıdan Instagram’la kıyaslarsak TikTok’ta filtre yok. Yani Instagram’da doğru açı, en uygun filtre ile yaratılan gerçeklikten kopan kareler TikTok’ta yok. Bu açıdan TikTok filtresiz. Ayrıca cüretkar, ajitatif… Küçümsenen çoğu zaman bunlar oluyor ve sıklıkla duyuluyor: “Ben hayatta TikTok’a Girmem”.

TikTok’un kendisi de bu durumdan şikayetçi. Çin firması olan ByteDance yarattığı bu yeni mecrayla herkese ulaşmak istiyor. Ötesinde de TikTok’u soylulaştırmaya çalışıyor. Tıpkı Tarlabaşı’nın, Sulukule’nin başına gelenler gibi… Yoksullar, filtresiz olanlar kentlerin dışında büyük bloklara nasıl itiliyorsa TikTok da algoritmasıyla bunu yapmaya hazırlanıyor. Yüzünde kırışıklık olanlar, obez vücut yapısına sahip olanlar mesela. Türkiye’de de pek çok ünlünün TikTok’a özel içerik üretmesi ve mecrada sürekli videolar paylaşması için teşvik edildiği de görülüyor. Yani TikTok kendisini büyük bir sosyal mecra haline getiren içerik üreticilerinden hiç memnun değil.

TikTok’ta ayrıca Çin’in politikalarına uymayan şeyler de siliniyor, yasaklanıyor. LGBTİ+ içerikler, Çin’deki Uygur Türklerine yönelik Çin devletinin uygulamalarını anlatan videolar başta geliyor. TikTok o kadar hızla kaldırıyor ki bunları pek çoğundan haberdar dahi olamıyoruz. Bu yönüyle aslında insanları ikna edebilecek, kanaatlerini değiştirmeyi sağlayabilecek bir mecra sıkı denetlenen bir yere, adeta yoksul semtlerin ortasında yükselen gökdelenlerden oluşan güvenlikli bir siteye dönüşüyor.

İlginizi Çekebilir  "Facebook'ta yoksullar var mı ya?"

TikTok’un henüz tatmin edici bir çözüm bulamadığı birkaç konu daha var anmadan geçmek istemediğim. İlki dijital zorbalık. Kullanıcılar yorumlarda vücut yapılarından, giyim kuşama, aksandan arka fona kadar pek çok konu için iğnelemeyi geçelim doğrudan hakaret ediyorlar. Tabii hemen “mahalle ağbileri” devreye girip “adres ver” diye sahneye çıkıyor. Diğer konu ise çocuk tacizi, çocuklara yönelik duygusal şiddet… O kadar hızlı bir mecra ki TikTok, bu konuda hesap bulmakta zorlanmıyor kötü niyetli kişiler. Biraz etiket araştırması yapmak yetiyor. Bunlara ilişkin Facebook – Instagram gibi büyük denetim ekiplerini çoktan hayata geçirmiş olsa da mecranın hızı manuel denetimle henüz ele alınmış gibi görünmüyor.

Facebook, TikTok’un açtığı yeni yolu içermeye çalışacak. Sosyal medyadaki hegemonyasını ve aslında o büyük veriyi kaybetmemek için yapmak zorunda hissediyor kendisini. Bunun için Lasso uygulamasını epey bir zaman önce yayına çıkardı ancak geniş bir kullanıcı kitleye ulaşmadı. Kim bilir başka planları vardır. Nihayetinde TikTok her ne kadar bir soylulaştırma planına sahip olsa da bu mecraya burun kıvırmak yerine biraz derinlerine girmenizi öneririm. Yaşadığımız topraklardaki dinamikleri anlamaktan tutalım, farklı hedef kitlelelerin kavrama noktalarını görmeye kadar pek çok filtresiz gerçek var. Kolombo Malik Yılmaz’dan öğreneceğimiz bir şey de bu olabilir.

2 yorum

  1. Mehmet Bey sizin hem eğitim üslubunuz, hem de bilginiz ve vizyonunuz harika. Daha çok yazıp bizi mahrum bırakmayın istirham ederim.

    • Çok teşekkürler nazik sözleriniz için Ali Bey. Daha çok yazmayı ben de istiyorum aslında ama vakit bulamıyorum. Umarım ileride bunu hayata geçiririm.

Bir Cevap Yazın

Scroll To Top