Anasayfa / İnternet / STÖ’ler İçin Savunuculuk ve Yeni Medya Eğitimi
STÖ’ler İçin Savunuculuk ve Yeni Medya Eğitimi

STÖ’ler İçin Savunuculuk ve Yeni Medya Eğitimi

STGM’deki pek çok süreç çalışanların doğrudan katkısıyla şekillenir. Eğitimler, yayınlar, toplantı içerikleri… Ancak bazı işler vardır ki kendinizi daha çok parçası hisseder, daha iyisini, daha fazlasını yapmak için uğraş verirsiniz. Geçtiğimiz senenin sonuna doğru başlayan Demokratik Katılımın Güçlendirilmesi projesi de benim için böyle bir iş. Hem fikir aşamasına, hem de uygulama kısmına STGM’nin gelecek dönem hedeflerini gözeterek kafa yoruyoruz, bazı fikirleri test ediyoruz.

Özellikle programın içindeki eğitimler hak savunucularının pek çok farklı açıdan güçlendirilmesini gözetirken, teorik bilginin yanında pratikle de buluşmasını amaçlıyor. Eğitimlerin içeriği ve tartışmalar bizi doyuruyor, örgütleri de öyle. Başvuruların yoğunluğu da bu programın gerekliliğini ortaya koydu aslına bakarsanız. Lobicilikten, demokratik katılım mekanizmalarına, kent konseylerinden, mahalle komitelerine, bilgi tasarımından, yeni medyaya ve kampanyaya, izlemeye kadar uzanan çizgide zengin bir içerik oluşturduk. Alanındaki uzman isimlerin yanında STGM ekibi de bilgi sahibi olduğu alanlarda eğitime destek oluyor.

Bu programdaki “yeni medya” kısmını kurgulamak ve yürütmek de bana düştü. Programın omurgasını geçtiğimiz yıl hazırladığım sosyal medya eğitimleri oluşturduysa da üzerinde çok daha titizlikle çalışarak yeni modüller çıkartmayı başardığımı düşünüyorum.

Eğitim üç sunum başlığı ile oldukça farklı araçların uygulanmasını beraberce kapsıyordu. Prezi’deki sunumu inceleyebilirsiniz. Üç ana başlık iki günlük programa uygulamalı oturumlarla beraber yayıldı.


Yeni medya iletişiminin ne olduğu hızlıca yanıt verilmeyen veyahut sivil toplum aktivistlerinin eylem, kampanya sarmalıyla düşündükleri bir biçim. Ben bu iletişimin temel özelliğinin “hyperlink” olduğunu söylemeye çalıştım. Metin, içerdiği bağlantılarla beraber düz bir metin olmaktan çıkıyor ve bükülüyor. Bir kullanıcının okumaya başladığı metin onlarca videoya, müzik dosyasına, kitaba, rapora ve nihayetinde bir tabloya ve fotoğrafa gidebiliyor. Bu hızlı geçişler basılı metinlerde kolayca olamazken internet içeriklerinin ayrılmaz parçası. İşte okura bunu sunmak, bir sivil toplum örgütü için temel görevlerden birisi olmalı. Yani bu içeriği üretmek gerekiyor.

Bunun yanında bir anlatı da gerekiyor. Ben bunun “Ankaracılık” altında olduğunda ısrarcıyım. En net ifadesini de Barış Bıçakçı’nın “Herkes Herkesle Dostmuş Gibi” kitabının tasvirinde, arka kapakta buluyorum:

Herkes Herkesle Dostmuş Gibi, bütün bunların yanında, bir Ankara gezintisi. Özel surette hiçbir tasvire girmeden, hiçbir köşeyi bir cümleyle olsun resmetmeye kalkışmadan, ama Ankara’nın çok mahallesini, caddesini, sokağını, meydanını laf arasında anarak, oraların küçücük ayrıntılarından bir iki sözcükle bahsederek, bu kentle ilişiği olmayanların hiç başını ağrıtmaksızın, ilişiği olanların içini ısıtıyor. (Kaynak)

İşte, ilişiği olanın içini ısıtıp olmayanın hiç başını ağrıtmamak hak savunucuları için yeni medya iletişiminin temelini oluşturuyor. Bunlar ve sunumu incelediğinizde göreceğiniz pek çok şey bazı tezlere dayanıyor. Aslında bunların bir kısmını tartışmak için seçtiğimi de itiraf edeyim :)

İlginizi Çekebilir  Balkanlar'daki Bir İletişim Konferası'ndan...

Sunumda olmayan Bizsiz Anayasa Kampanyası da aslında eğitimde çok sık andığımız ve göz attığımız işlerden birisi oldu. Hem, hemen aşağıdaki video (hazırlayan Kamra‘ya da selam çakalım), hem de tüm süreçler STÖ’lere aktardığımız özel bir deneyimdi.

Sivil toplum için yeni medya eğitiminin bu konudaki pazarlama eğitimlerinden ayrılan yanları var. Başka bir yazının konusu olduğu için şimdilik es geçeyim. İlkin hak savunucuları haklıdırlar ve buradan aldıkları bir güç vardır. Ancak bu güç karşıdaki dinleyiciyi boğacak, onun ilgi göstermemesi halinde öfkeye dönüşebilecek tehlikeli bir enerjidir de. Diğer yandan haklılığın inadı dönüştürür, yorulmak bilmez ve pazarlamanın açamadığı pek çok kapıyı açar. Bu yüzden yeni medyadaki taktikler de buna göre şekilleniyor. Ortada tam tersi bir durum olduğunu tabi ki iddia etmiyorum, ancak değişen dinamikler olduğu da su götürmez. Bu aktivistin işini sıklıkla kolaylaştıran bir durum.

Yeni medya iletişiminin yanında içeriği üretecek veriyi oluşturmak için “aramaya inanmak” da önemli bir konu. Google’ın çok iyi anlattığı arama ipuçlarını beraberce denedik, özelleştirdik. Google Alerts ile basit bir medya takibinin nasıl yapılacağını, anahtar kelime seçiminin ve arama tüyolarının nasıl özelleştirilmiş aramalar yapmamıza olanak sağladığına baktık.

demkat-genel

Bununla beraber yeni medya iletişimi yapacak olan aktivistin yeni medyanın içinden araçları bilmesi de gerekiyor. İnfografik yapabilmek, YouTube’dan GIF’e video dönüştürmek, iyi sosyal medya görselleri hazırlamak, mecra yönetim araçlarını kullanmak ve bulut tabanlı dosya paylaşım sistemlerini, özellikle de Google Drive içindeki bağlı bazı uygulamaları bilmek gerekli.

Yereldeki hak savunucularının küçük bütçelerle çalıştığını biliyoruz.  Hepsinin profesyonellerle çalışamayacağını, gönüllü profesyonel desteğinin ise tüm örgütler için mümkün olamayacağını bilerek bu araçları anlatmayı çalıştık. Hiçbiri işin uzmanlarının yaptıklarının yerini tutacağı için değil, örgütlerin yapabilme güçlerinin artmasının savunuculuk faaliyetlerini yaygınlaştıracağı teziyle bunlardan söz ettik.

sosyal medya - yeni medya

Tanıttığımız uygulamalar, mecralar ve araçlar şunlardı:

  • Kavram Bulutu (Tag Cloud) – Wordle/Tagul
  • Ağ Haritalaması
  • Coğrafi Haritalama (Cartodb)
  • İnfografik(Infogram)
  • İş akış şeması-Süreç tablosu (Lucidchart)
  • Tarih cetveli(line.do)
  • Google drive
  • Kanbanchi
  • Pixlr
  • Slideshare
  • Prezi
  • Animated gif
  • Small pdf
  • Canva
  • Blog
  • TweetDeck
  • Facebook Planner
  • Tweepi
  • Loomio
İlginizi Çekebilir  Balkanlar'daki Bir İletişim Konferası'ndan...

Bu araçları blogda yazıp daha fazla aktiviste tanıtmak ilk işim olacak. Önerecekleriniz olursa ona da çok memnun olurum.

Özgür ile beraber önümüzdeki eğitimde her STÖ ile ayrı ayrı çalışarak, buradaki araçlardan da yararlanarak hazırladıkları materyalleri beraberce çıktılara çevireceğiz. Aslında sabırsızlanıyorum da diyebilirim, gerçekten çok keyifliydi…


Bu yazının kavram bulutu Tagul.com ile oluşturuldu

 

Bir yorum

Bir Cevap Yazın

Scroll To Top