Anasayfa / Sosyal Medya / Müslümcüler Sosyal Medyada Örgütleniyor
Müslümcüler Sosyal Medyada Örgütleniyor

Müslümcüler Sosyal Medyada Örgütleniyor

Müslüm Gürses’in popüler kültür dairesi içine girmesiyle beraber temsil ettiklerinin içini boşaltmaya çalışan bir medya akını olmuştu. Bu ilgiyi sürdüren şarkıcılar da oldu. Bunların bir kısmı Baba’nın temsil ettiklerini, yüklendiklerini sırtlayarak onu yorumladı. Bir kısmı ise bu ilgiyi kendisine yontmak istedi. Müslümcülerin, onun şarkılarıyla büyüyenlerin, sevenlerin, ağlayanların bu konuda herhangi bir şey düşünüp düşünmediği üzerine fazla konuşulmadı. Arabeskin ne olduğu, Baba’nın arabesk içinde neyi temsil ettiği üzerine ise son yıllarda yazılır, konuşulur oldu. Belki de en net tarif arabeskin yokluğun içinde, kente göç eden işçileşmeye ve kentin bir parçası haline gelmeye çalışanlarının acılarının bir derlemesi olmasıdır. Bunun muhakkak bu topraklardaki kültürel gelenekle de ilişkisi var. Ancak tekrarlamak pahasına, bu müzik bir sınıfın çığlığıdır ve esas kitlesi de budur.

muslum baba guvercinlerle

Bu kitle Müslümcülükle kristalize olan bir hayat anlayışının ama az, ama çok temsilcileridir. Bu anlayışı Baba şöyle ifade etmiştir:

Benim felsefeme göre, hayatın sürekli zevklerini yakalamaya uğraşan bir anlayış insana saadet getirmez. İnsan yaradılışındaki güzellik ile varlığının temelini oluşturur. Demek ki böyle bir anlayış, böyle bir felsefe bizde görülmüş ki halk tarafından kabul görmüşüz. Bize yüreklerinde yer vermişler. (Yasemin’in Penceresi’nden, Hakan Taşıyan Programı)

Yukarıdaki değerlendirme tam da bu sözünü ettiğim sınıfın açmazlarını da içererek, bu topraklardaki farklı hayat kavrayışlarının özünü temsil eden bir ifadedir. Müslüm Gürses pek çok başka arabeskçi gibi halk müziğini doğru kavramıştır ve çok başarılı bir şekilde icra etmiştir. Neşet Ertaş’a, Neşet Baba diyen Gürses, onun eserlerini Ertaş’ın tavrını taklit etmeden ama özünü de bozmadan icra edebilen nadir yorumlardan birisidir. Bu yönüyle kültürel geleneği onun içinden gelerek özümsemiştir.

Guldur_YuzumuMüslüm Gürses, yoklukların onu böyle şarkılarla kendisini ifade etmeye ittiğini defalarca dile getirmiştir. Kendi temsil ettiği yeri açıklıkla tarif etmesine rağmen arabeskçiler ve arabesk sevenler sürekli küçük görülmüş, dalga konusu edilmiş, eğitim seviyelerine ve aslında sınıfsal aidiyetlerine vurgu yaparak küçültülmeye çalışılmıştır. Müzikal zenginliğin, ses tonunun aslında sıradışı olduğu ise ölümünden birkaç sene önce benzer kesimlerce adeta keşfedilmiştir. Bu keşfediliş Müslüm Gürses için geçerlidir ama Hakan Taşıyan, Seyfi Doğanay, Azer Bülbül için hala geçerli değildir. Özellikle Taşıyan’ın alkol ve madde kullanımı onu küçültmek için bir araç olarak sürekli kullanılmaktadır. O ise her defasında olanca efendiliğiyle “bu işle ekmeğinizi kazanıyorsunuz ama benim alkol almamdan size ne?” gibi cevaplar vermiştir magazincilere.

İlginizi Çekebilir  "Facebook'ta yoksullar var mı ya?"

Söz konusu keşfedilişle birlikte bu yazıyı da içine dahil edebileceğiniz şekilde eğitimli sınıfların analizleri, yorumları artmıştır. Akademik bir ilgi de oluşmuş, bu müziği ve arabesk dinleyicisini anlatma çabası doğmuştur. Fakat tüm bunlar olurken Müslümcülerin ne düşündüğü üzerine çok az şey görmüşüzdür. Aslında kendi hayat kavgasını Müslüm Gürses şarkıları içinde bulan bu insanlar tüm bu olup bitene ne demektedir?

Soruya yanıt vermeye çabalamadan önce daha önce de vurgulamaya çalıştığım bir şeyi anımsatmak istiyorum. Sosyal medya yalnızca size benzeyenlerin değil, aksine her tür insanın olduğu bir yer. Bu insanlar kendi ihtiyaçları doğrultusunda örgütleniyorlar, bilgi paylaşıyorlar, konuşuyorlar. Sizin onları görmemeniz oraya bakmamanızdan kaynaklanıyor. Tıpkı hiç görmediğiniz semtlerdeki insanlar gibi…

İsyankar_23, http://www.muslumcu.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&p=94596

İsyankar_23, muslumcu.com

İşte Müslümcüler de bu olup bitene kendi mecralarından yanıt yazıyorlar. Elbette bu yanıtlar eğitimli sınıfların icat ettiği gibi birikmiyor olabilir. Onların yöntemlerine uymuyor olabilir ama sosyal mecraların açtığı bu yol kaçınılmaz olarak birbirleriyle konuşmalarını ve örgütlenmelerini sağlıyor. Videoların altına yazdıkları yorumlarla bir perspektif sunmalarının önünü açıyor. Bunun sonucunda iddiam o ki Müslümcüler de diğerleri gibi sosyal mecrayıyı daha etkin bir örgütlenme alanı olarak kullanıyorlar. muslumcu.com bu örgütlenme alanlarının başında geliyor. Oradan bir Müslümcü estetik ve söylem nihayetinde yaygınlaşıyor ve YouTube’daki videoların altına düşerek bizlerin de karşısına çıkabiliyor.

Bunun kendisi başlı başına iyi bir şey, ama bir örgütlenmenin hak mücadelesi yapması için özgürlükçü bir perspektifle tanışması gerekiyor. Bunun yolunu açmayı kendime ödev yazabilirim. Çünkü Baba’nın bende de emeği çoktur.

Esen Müzik, Baba’nın albümlerinin tamamını YouTube’a yüklemişti. Sağolsunlar bu büyük hizmetleri sayesinde kasetlerde kalan bazı şarkıları yeniden anımsamıştım. Bir playlist içinde gezerken bu yazıyı yazmama sebep olan bir YouTube yorumunu gördüm.

Şöyle demiş Tuğrul Yanar:

“Eskiden biz damar dinlerdik bize kaba maço ya da serseri derlerdi şimdi yıl olmuş 2016 serseri şarkısı dedikleri parçaları aranje edip o güvenemedikleri stüdyo bülbülü sesleriyle katlediyorlar..bu eserler şarkı olsun diye yazılmış şiirlerden değil yaralı yüreklerin satırlara dökülmüş serzenişleridir o manada popüler kültürün kemirdiği züppeler bunu söyleyemez(bkz.berkay doymadım sana vs)…gözünü arabeskle açmış kendini bu tarzda bulmuş tüm yüreği büyük insanlar sayesinde bu eserler daima yaşayacaktır…”

İlginizi Çekebilir  Organik Savunuculuk: Kalabalık Baktığında Hazır Mısın?

Bunu yakından hissetmek her mahallede dostunuzun, sırdaşınızın olduğunu bilmek… Öyle mükemmel bir özet ki bu, Müslüm Baba’nın yukarıda alıntıladığım hayat felsefem dediği şeyi belki de hiç duymadan bir başka haliyle ifade ediyor ve Baba’yı kendisi için kullanmaya çalışanlara öfkesini olanca efendiliği ile ilan ediyor. Bu yazıyı olur da okursan ellerin dert görmesin Tuğrul Yanar kardeşim. 30 sayfada yazamayacağımı yazmışsın.

İşte bununla bir yol yürümek görevim. Bunu ilan etmek için de yorumu gördüğüm an hızlıca bir kolaj yapmıştım. İsterim ki Tuğrul Yanar’ın bu söyledikleri daha da yayılsın. Bu yüzden buraya da ekliyorum.

müslüm baba

Baba ile ilgili fena olmayan bir Teke Tek programı vardı. İsteyenler buyursun:

Bir yorum

Bir Cevap Yazın

Scroll To Top